4 Eylül 2014 Perşembe

Ziya GÖKALP

Ziya GÖKALP'in Hayatı

Ziya Gökalp 23.03.1875'te Diyarbakır'da doğdu. Asıl adı Mehmet Ziya'dır. Babası devlet memuru idi; Diyarbakır gazetesine yazılar yazıyordu. küçük yaşta iken babasını kaybeden Ziya, ilk ve orta öğrenimini Diyarbakır'da yaptı, Rüştiyeyi (Ortaokul) bitirdikten bir yıl sonra amcasından Arapça, Farsça dersler aldı. Doğulu filozof ve şairlerin eserlerini okudu. Farabi, İbni Sina, İbni Rüşd gibi Doğu'lu ünlü bilgin ve filozofların eserlerini asıllarından inceledi.

O sabah, rıhtımda duran vapur, Akdeniz'de bir uzak adaya (Malta Adası) gidecekti. Yolcular çok üzgündü. Sisli İstanbul sabahının nemli havasını ciğerlerine çekerken kendilerini yabancı ülkeye götürecek olan gemide büyük bir üzüntü ile kıvranıyorlardı. Yolcular, Türk aydın ve yazarlarıydılar.

Birinci Dünya Savaşında yenik sayılmamız üzerine, İstanbul, yabancı galip devletlerin orduları tarafından işgal edilmişti. Bu devletler, ileri görüşlü aydın Türk'lerin başkentte kalmasından endişe ediyorlardı. İste bunun için onlardan bazılarını Akdeniz'de, İngiliz egemenliğindeki Malta adasına sürmeye karar vermişlerdi.

Yolcular arasında, güvertede bir kenara çekilmiş dalgın bakışlarla çevresini süzen orta yaşlı, üzüntülü biri vardı. Bu, genç ilim adamı, Türk sosyoloğu Ziya Gökalp idi. Ümitleri sönmüş değildi. Elbette bir gün yurduna dönecek, ülkesine yararlı olmaya çalışacaktı.

Tabii ilimlere de İdadi'de (lise) iken ilgi duymuş ayrıca Fransızca da öğrenmişti. Bu arada da "Tanzimat" yazarlarının, Genç Osmanlı'ların (Jön Türk'ler) yazılarını okuyor, vatan ve hürriyet sevgilerini geliştiriyorlardı.

Gökalp İstanbul'da

bilgisini artırıp da karşısında yeni ufuklar açıldıkça Ziya İstanbul'a gitmek, oradaki aydınlarla tanışmak istiyordu. Sonunda, 1894'de İstanbul'a gitmiş, parasız yatılı yüksek bir okul olan Baytar Mektebinin imtihanını kazanarak oraya yazılmıştı. Buradaki öğrenimi sırasında Padişah Abdülhamip II'nin idaresini yıkmak için kurulmuş olan "Genç Osmanlı'lar" gibi gizli cemiyetlerle temasa geçti. Yasak kitapları okumaya başladı.

Artık istediği ortamı bulmuş, hürriyetçi fikirlerini geliştirmeye başlamıştı. Bu davranışları ve fikirleri yüzünden saray, onu da tehlikeli kişiler arasına sokmuştu. Yüksek öğrenimini yaparken bir ara tevkif edilmiş ve on ay hapiste kaldıktan sonra doğum yeri olan Diyarbakır'a sürülmüştü (1900). Gökalp, Diyarbakır'da iken amcasının kızı ile evlendi. Ufak memurluklarda bulundu. Diyarbakır gazetesine yazılar yazmaya başladı.

İkinci Meşrutiyet ilan edilince (1908) siyasi bir parti olan "İttihat ve Terakki Cemiyeti" nin Diyarbakır'da şubesini kurdu. Halkı ve gençliği uyarıcı toplumsal şiirler ve makaleler yayımladı. "İttihat ve Terakki Cemiyeti" nin Selanik'te toplanacak kongresine delege seçilerek Selanik'e gitti (1909).

Gökalp Selanik'te ve İstanbul'da
Ziya Gökalp Selanik'te bir yönden siyasi çalışmalarda bulunurken öbür yönden de Ömer Seyfettin ile Ali Canip'in çıkardıkları "Genç Kalemler" dergisine şiirler ve makaleler yazmaya başladı.

Ömer Seyfettin, bu dergide "Yeni dil" fikrini ortaya atmıştı. Selanik'teki gençlerin hemen hepsi bu akıma kapılmışlardı. Ziya Gökalp de buna yabancı kalmadı. "Yeni dil" işini ele aldı, ona bilimsel bir yön verme yolunda yazılar yazmaya başladı. Önceleri yazılarına imza koymuyordu.

"Gökalp" adını Ali Canip buldu. Bundan sonra yazılarını bu isimle yazmaya başladı. 1912'de Osmanlı Mebuslar Meclisine milletvekili seçilerek İstanbul'a gitti. Dört ay sonra Millet Meclisinin kapanması üzerine Darülfünun (üniversite) da sosyoloji profesörü oldu. Çeşitli fikir dergisine yazılar yazdı. Birinci Dünya Savaşı sırasında çıkardığı "Yeni Mecmua" da Türkçülük adını verdiği fikir ve akımını yaymaya çalıştı. Çevresine o çağın bellibaşlı düşünür ve sanat adamlarını topladı.

İstanbul'un işgalinden bir süre sonra 1919'da "İttihat ve Terakki" partisi ileri gelenleriyle birlikte İngiliz'ler tarafından Malta adasına sürgüne yollandı. İki yıl kadar süren bu sürgün hayatından, yeni Türk Devleti'nin (Büyük Millet Meclisi Hükümeti) kuruluşuyla kurtuldu. Diyarbakır'a gitti. Orada "Küçük Mecmua" adlı fikir dergisini çıkardı. Büyük Millet Meclisi'nin ikinci dönemine Diyarbakır milletvekili seçildi. Ertesi yıl hastalandı ve İstanbul'da Fransız hastanesinde öldü. (25.10.1924). Sultan Mahmut Türbesi yanındaki mezarlığa gömüldü.

Kişiliği
Ziya Gökalp, sosyoloji, tarih alanlarında bilimsel metotla çalışmış; dersler, konferanslar vermiş; eserler ve makaleler yayımlamış; böylece sosyoloji (Toplumbilim) ilminin yurdumuzda kurucusu olmuştur. "Türkçülük" adını verdiği düşünce sistemiyle kültür ve uygarlık problemleri üzerinde durmuş, Türk Milletinin yükselmesi ve kurtulması için Batı uygarlığına uymak gerektiğini ileri sürmüştü. Ziya Gökalp bu esaslı fikirlerini, ana kitabı olan "Türkçülüğün Esasları" adlı eserinde toplamıştır. Bu kitabında Gökalp, dil, sanat, ahlak, hukuk, din, ekonomi, siyaset, felsefe gibi konuları Türkçülük açısından işlemiştir.

Ziya Gökalp'ın dil konusundaki düşünceleri de önemlidir.

Dilimizin Arapça, Farsça kelime ve kurallardan temizlenerek arıtılmasının öncülerinden biridir.

Şair Gökalp
Ziya Gökalp, sanat alanında şiirle uğraşmıştır. Aruz ölçüsü ile yazdığı ilk şiirlerinde çokluk Namık Kemal ve Tevfik Fikret'in etkileri görülür. Sonraları Mehmet Emin Yurdakul'un etkisiyle hece ölçüsü ve arı dil kullanmıştır.

"Altın Işık" ile "Kızıl Elma" adlı kitaplarında topladığı bu çeşit manzumelerinde bir yönden folklor ve destanlardan yararlanarak manzum masallar yazmış, öbür yandan da vatan konularındaki düşüncelerini manzumelerle işlemiştir. Yazılarında ileri sürdüğü fikirleri okul çağındaki gençlere öğretmek amacı güden Ziya Gökalp, böylece bu didaktik manzumelerini yazmış oldu.

Ziya Gökalp'ın Eserleri
Şiir kitapları: Kızıl elma, Altın Işık, Yeni Hayat.
İlim eserleri ve denemeleri: Türk Medeniyeti Tarihi, Türkçülüğün Esasları, Türkleşmek- İslamlaşmak- Muasırlaşmak, Doğru Yol

Ziya Gökalp, makalelerini "Genç Kalemler", "Türk Yurdu", "Yeni Mecmua" ve "Küçük Mecmua" gibi dergilerle "Diyarbakır" ve "Cumhuriyet" gazetelerinde yayımlamıştır.

Ölümünden sonra da "Malta Mektupları" adlı eseri yayımlanmıştır

BİZ YAZANLARIZ